Alican Uludağ
Suç örgütü lideri olmak iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan aleyhinde ifade veren ve kayıtlara “M7Ü3H9F8C4” olarak geçen gizli tanığın kaybolduğu iddia edildi. Gizli tanık M7’nin, bu nedenle son duruşmada dinlenemediği, öte yandan Kaplan’ın avukatı ile İzmir’de görüşen polislerin “gizli tanığın ismini” verdiği öne sürüldü. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu nedenle müfettiş görevlendirdiği ileri sürüldü.
Ayhan Bora Kaplan’ın arasında bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanık hakkında açılan davanın duruşması geçen hafta görüldü. Mahkeme, duruşma sonunda 8 sanığın tahliyesine karar verdi. Ancak duruşma sonunda gizli tanık krizi yaşandı. Mahkeme başkanı, gizli tanık “M7Ü3H9F8C4″ün soruşturma aşamasındaki beyanlarıyla yetineceklerini bildirdi. Başkan, buna gerekçe olarak savcılığın gönderdiği yazıda dinlenmek üzere duruşmada hazır edilemeyeceğini ve gizli tanığa ulaşılamadığını bildirdiğini aktardı. Kaplan ise “Biz soru soramayacak mıyız” diyerek tepki gösterdi.
Gizli tanık kaçtı mı?
DW Türkçe’nin ulaştığı bilgilere göre, gizli tanık ortadan kayboldu. Ne savcılık ne de polis, yaptığı araştırmada gizli tanığa ulaşabildi. Öte yandan gizli tanığın, can güvenliğinden endişe duyduğu için “kaçtığı” ve halen yurt dışında olduğu iddia edildi.
İzmir’deki görüşmede “gizli tanığın ismi verildi” iddiası
Öte yandan Sabah gazetesi, Ayhan Bora Kaplan’a operasyon yapan Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı 4 polisin müdürünün talimatıyla İzmir’e giderek Kaplan’ın avukatıyla görüştüğünü yazmıştı.
DW Türkçe’nin görüştüğü güvenlik kaynakları, bu görüşmede polislerin Kaplan’ın avukatına gizli tanığın adını söylediğini iddia etti.
“Soylu’nun ses kaydı Kaplan’da”
Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan, Türkiye’nin gündemine 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TRT Genel Müdürlüğü önünde adamlarıyla birlikte verdiği silahla pozla gündeme geldi. Kaplan’ı TRT önüne çağıran ise dönemin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu oldu. Eski bakan Soylu, kuzeni Sadık Soylu’nun telefonuyla Kaplan ile görüşmüş ve TRT’ye çağırmıştı.
Kaplan, mahkemedeki savunmasında fotoğraftaki silahların kaynağına ilişkin soru üzerine, “Benim devlet birimlerini suçlamamı bekliyorlar. Efendim benim bu soruya burada cevap verme ihtimalim yok. Özel olarak size birebir söyleyebilirim” dedi. Soylu, TRT Genel Müdürlüğü’nün önüne Cumhurbaşkanının çağrısıyla geldiğini, fotoğrafı da anı olarak çektirdiğini iddia etmişti.
8 yıl önce yaşanan söz konusu olayla ilgili dikkat çeken başka iddialar da ortaya atıldı. Buna göre, Kaplan’ın o dönem Süleyman Soylu ile yaptığı telefon görüşmesini telefonuna kaydetti ve yakın çevresine “kaydı bende var” dedi. Kaplan’ın, gözaltına alındığında telefonunun şifresini polise vermediği bildirildi. DW Türkçe’nin ulaştığı bilgiye göre Kaplan, yargılama aşamasında bir şifreyi mahkeme başkanına iletti. Emniyetten getirilen telefona şifre ile girildi, ancak telefon açılmadı. Bu nedenle telefon üç saatliğine kilitlendi.
Diğer yandan Sadık Soylu ile Kaplan’ın tanıştıran kişinin ise halen suç örgütü davasında yargılanan Barış Kurt’un olduğu öğrenildi. Mimarlık şirketi bulunan Kurt, bir dönem Çankaya Belediye Meclis Üyeliği ve AKP Ankara İl Yöneticiliği yaptı.
Bu arada gözaltına alındığında sorgudan önce mülakat yapılan Kaplan’a özellikle bir flaş bellek sorulduğu öğrenildi. Bu bellek içerisinde bazı bürokratlar ve emniyetçiler ile ilgili bilgiler olabileceği tahmin ediliyor.