Gazeteciler Cemiyeti, “Fay Hattındaki Medya Raporu”nun 4. sayısını yayımladı. 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden geçen 10 aylık sürecin değerlendirildiği “Türkiye’nin medya sektöründe nasıl artçı etkilere yol açtı” başlıklı raporda, “2023 yılı genelinde, deprem bölgesindeki medyaya yönelik kamusal nitelikli maddi, mesleki, hukuki ve kurumsal destekler anlamlı düzeyde hayata geçirilememiş ve yerel medyanın sorunları karşısında gerekli özen gösterilmemiştir” denildi.
Gazeteciler Cemiyeti, 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen 10 aylık sürecin değerlendirildiği “Fay Hattındaki Medya-4. Dönem Kasım-Aralık 2023 Raporu”nu yayımladı. “Türkiye’nin medya sektöründe nasıl artçı etkilere yol açtı” başlıklı raporda, “2023 yılında bölgedeki yerel medyaya destek yetersiz mi kaldı”, “Resmi ilan şartları için deprem bölgesine ilaveten 4 ay süre tanındı”, “Deprem bölgesiyle ilgili halkı yanıltma suçlaması gündemdeydi”, “Yerel medyanın mücadelesi ve sürdürülebilirlik”, “Özgürlük için basın raporlamasına dayalı kronolojik gelişmeler” alt başlıkları altında 6 Şubat depremlerinden sonra yerel medyanın karşı karşıya kaldığı sorunların temel sebepleri değerlendirildi. Raporun giriş bölümünde şu tespitlere yer verildi:
“Yerel Medya olumsuz koşullardan etkilenmeye devam etmektedir”
“2023 yılı genelinde, deprem bölgesindeki medyaya yönelik kamusal nitelikli maddi, mesleki, hukuki ve kurumsal destekler anlamlı düzeyde hayata geçirilememiş ve yerel medyanın sorunları karşısında gerekli özen gösterilmemiştir. İlgili kurum ve kuruluşların dönemsel ve parçalı düzenlemelerle yetinmesi, yerel medyanın toparlanması sürecine yeterli katkıyı sunamamıştır. Bu koşullarda, kamu destek şartlarının esnetilmemesi ve yerel medyanın resmi ilan koşullarını sağlayabilmek için birleşmek zorunda kalması, medyanın daha da kırılganlaşmasına ve daralmasına yol açmıştır. Ancak deprem bölgesindeki habercilik faaliyetleri, “halkı yanıltma” suçlamasıyla ve soruşturmalarla karşı karşıya kalmaya devam etmiştir. Kasım – Aralık 2023 aylarında gazetecilik ve medya alanında yaşananları özetlemeyi amaçlayan bu dördüncü rapor ise Türkiye’nin deprem sürecini unutma eğilimi gösterdiğini ortaya koydu. Deprem bölgesindeki zorluklar sürerken deprem gündemi hem toplumsal alanda hem de medyada giderek daha az yer kaplamayı sürdürdü. Bu raporlama döneminde deprem süreciyle ilgili gelişmeler gün geçtikçe çok daha az kayıtlara geçti. Ancak yerel medya kuruluşları ve çalışanlarıyla ilgili sorunlar gibi deprem bölgesindeki yaşam zorlukları da sona ermedi. Bu raporun oluşturulmasında, serinin diğer raporlarında olduğu gibi Gazeteciler Cemiyeti’nin kendi bünyesinde yürüttüğü basın ve ifade özgürlüğü ihlallerine ilişkin aylık Özgürlük İçin Basın (ÖİB) raporları ile Avrupa Birliği’nin (AB) desteğiyle yürüttüğü Medya için Demokrasi, Demokrasi için Medya (M4D) projesi kapsamındaki dönemsel Medya İzleme Raporları’ndan faydalanıldı.” (ANKA)
Raporun tamamını okumak için .